Fotoğraf: Aytekin Yalçın
2024 gittiğim ilk konserimden selamlar. 2023’ten kalma hastalığımla 2024 başlarında da devam ettiği için kültür sanat etkinliklerinden bir süre uzak kaldım derken ta ki 8 Mart akşamı katıldığım Göksel konserine kadar… Bayhan Müzik & Organizasyon kapsamında gerçekleşen Göksel konseri 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüze o kadar tatlı yakıştı ki, bu konser benim için ekstra anlamlı kıldı. İstanbul Kongre Merkezi’nde sahne alan Göksel‘in herkesi kolayca etkisi altına aldığı yetmiyormuş gibi olağanüstü sesi ve enerjisiyle kendi havasını katarak nefis bir müzik şöleni yaşattı.
Çocukluk yıllarımda az mı dinlemedim derken katıldığım bu konser benim gittiğim ilk Göksel konserimdi. Önceki konser yazılarımda, sahnesini merak ettiğim müzisyenlere yöneldiğimi söylemiştim. Bunlardan biri de Göksel‘di. Göksel, yıllardır çizgisini bozmayıp müziğine verdiği önem, duru sesi ve güçlü söz yazarlığının yanında seyircisine karşı saygılı, naif ve kibar bir hanımefendi. Göksel için hep melankoli olduğunu bahsederiz. Konserine gittiğimde neşe topu, enerjisi yüksek biri ile tanışarak bayağı ters köşeye yatırıldım. Bu konserden sonra Göksel‘i bambaşka bir gözle takip edeceğim. Denk getirebilirsem bu yıl içinde bir konserine daha gitmek istiyorum. Gerçekten hakkını veriyor.
21:30’da sahne alan Göksel, Şubat ayında yayınlanan son tekli çalışması Bıçak da dahil, birbiri ardına en sevilen hit’leri ile eski Türk filmi müziklerine de repertuvarında yer verdi. Göksel, konserde sözleri Sezen Aksu’ya, bestesi Onno Tunç’a ait Kurşuni Renkleri söylerken kalabalığın kendinden geçişi gözlerimden kaçmadı. Göksel‘in baskın sesiyle şarkıyı yaşadığına ikna oldum. Rüzgar, Acıyor, Aşkın Yalanmış, Sabır, Sen Orda Yoksun, Yalnız Kuş gibi klasiklerini seslendiren Göksel’in sahne hâkimiyeti gördüklerim arasında en içten olanıydı. Benim için konserin en artısı olarak Dursun Zaman’ı dinleyebilmem büyük sürpriz oldu. Son zamanda feci maNga‘ya sarmışken Dursun Zaman’ı Göksel konserinde dinleyeceğimi düşünmemiştim. Çok iyi geldi! Bünyelere büyük etki bırakan Depresyondayım‘ı ekibinden, müzisyen Samed Nalbant’ın seslendirmesi de apayrı keyif kattı.
Klasikler arasında Günün Birinde, Baksana Talihe, Senden Başka, Dudaklarında Arzu‘yu dinleyebilmiş olmak da konserin en tatlı anlarıydı. Katılımın eşlik edişi, düşmeyen tempo ortamın havasını bolca değiştirdi. Asıl konserde Benden Geçti Aşk çalınmayacak diye ödüm kopuyordu. Göksel parçalarında benim için ayrı bir yeri olan Benden Geçti Aşk‘ı, konseri kapatırken seslendirmesi, yılların da etkisi ile kendimi o an çok kötü hissetmem ile, şarkıya girer girmez sesim yerine gözyaşlarım eşlik etti. Bu şarkının bünyeye olan etkisinin günümüzde koruyabilmesini nasıl adlandırabilirim bilemiyorum ama, bana dokunan bir parça olduğu çok kesin. Dinleyebilmiş olmam çok özeldi.
Yeni teklisi Bıçak‘ı da ilk kez konserinde dinlemiş oldum. Göksel klasiklerinin arasına çok rahatlıkla gireceğini ve Bende Bi’ Aşk Var dönemine de selam gönderildiğini düşünüyorum. Son zamanda dinlediğim en iyi Türkçe şarkı olabilir diyerek Göksel konserinden aklımda kalan izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Sahnesi deneyimlenmeli.
Bu tatlı konseri deneyimleme fırsatını verdikleri için ise Zeynep Altınçekiç ve Bayhan Müzik ekibine çok teşekkür ediyorum. 🖤
Bin Doz Mag 