Vince Clarke: Elektronik müziğin efsanevi dört grubunun yaratıcısı

Geçtiğimiz hafta 63 yaşına giren synth-pop müzisyeni ve söz yazarı Vince Clarke‘ı müzik dünyasının en yetenekli ve yenilikçi elektronik müzisyenlerinden biri olarak tanıyoruz. Kariyeri boyunca birçok başarılı projede yer almış olmasına rağmen onu gerçek efsane yapan şey, dört önemli müzik grubunu kurmuş ve yönlendirmiş olmasıyla şekillendi. Depeche Mode, Yazoo, Erasure ve The Assembly. Clarke‘ın bu gruplara olan katkısı, elektronik müzik tarihinde dönüm noktaları yaratmasıyla onu endüstrinin en saygın isimlerinden biri haline geldiğini söylemek mümkün. Günümüzde bile severek dinlediğimiz Depeche Mode‘un Just Can’t Get Enough parçası, Clarke‘ın müzik dünyasına bıraktığı en önemli parça olduğunu hatırlatmakta fayda var. Vince Clarke‘ın Depeche Mode ile olan kısa ama etkileyici işbirliği, Depeche Mode‘un synth-pop müziğiyle dünya çapında büyük bir çıkış yapmasını da sağlamıştı. Clarke‘ın Depeche Mode üzerindeki erken etkisi günümüzde müzikseverlerin hafızalarında yer etmektedir.

3 Temmuz 1960 doğumlu Vince Clarke, elektronik müziğe olan ilgisini Sparks, Fad Gadget, Human Leugue, Orchestral Manoeuvres in the Dark dinleyerek geliştirdi. 1970 yılı sonlarında Clarke, aynı zamanda da okul arkadaşı olduğu canımız Andy Fletcher ile birlikte No Romance in China adında grup kurarlar. Fletcher’ın bas gitar çaldığı bu grubun ömrü kısa sürdü. Clarke ve Fletcher, şimdiki ismiyle Depeche Mode olacak Composition of Sound‘u kurar ve sonrasında bu kadro Martin Gore‘un katılmasıyla Vince, kısa bir süreliğine grupta vokal görevini üstlenir. Dave Gahan‘ın katılımıyla grubun adı Depeche Mode olarak değişir. İlk albümleri olan Speak and Spell, 1981 yılında yayınlandı ve albümün yıldız şarkıların sözünü Vince Clarke yazdı. Bu şarkıların içinde Just Can’t Get Enough başta olmak üzere, New Life, Ice Machine, Photographic, Dreaming of Me, Any Second Now gibi eserler Clarke‘ın kaleminden. Elektropop seslerini benimseyen Clarke, Depeche Mode ile yapmış olduğu ilk albümüyle yıldızı parlar.

Vince Clarke‘ın Depeche Mode‘dan ayrılmasının ardından müzikal kariyerindeki ilk önemli adımını atacağı Yazoo‘yu Alison Moyet ile birlikte kurar. Clarke‘a emanet edilen synth-pop melodilerinin Moyet‘n vokaliyle birleşince ortaya Don’t Go ve Only You şarkısının yer aldığı ilk albümleri Upstairs at Eric‘s 1982 yılında piyasaya sürülür. Elektronik müziğin yeni bir çağını başlattığı ve müzikseverlerin dikkatini çekmeyi başaran Yazoo, 80’ler dönemine ilgi duyanların severek dinlediği gruplar arasında yer alıyor. Depeche Mode’un ilk albümünde olduğu gibi Yazoo‘nun ilk albümü de Mute Records etiketiyle yayınlandı. 1983 yılında ikinci albümleri You and Me Both albümünü yayınlayan Yazoo, geniş bir hayran kitlesi tarafından büyük bir beğeniyle karşılanır. İlk albüm Upstairs at Eric’s gibi elektronik pop ve synth-pop tınılarını içermesiyle duygusal derinlik ve zarafeti bir araya getirir. Mr Blue, Good Times, And On, Ode to Boy gibi klasikleşmiş şarkıların yer aldığı bu albüm sonrası Yazoo, aynı yıl dağılma kararı alır.

Yazoo’nun dağılmasının ardından Vince Clarke, yine aynı yıl The Assembly isminde bir proje oluşturur. Yazoo’nun kayıtlarında önemli etkileri sahip olduğu ses mühendisi Eric Radcliffe, The Assembly için sadece bir şarkı kaydetti. Never Never ismini taşıyan bu şarkıyla sonuçlanan The Assembly, Never Never’ı söylemesi için Undertones grubunun vokalisti Feargal Sharkey‘e teklif götürür. İkilinin kaydettiği her parçada farklı bir şarkıcı kullanmayı planlasalar da Never Never, ilk ve son tek şarkı olur.

Vince Clarke‘ın en ikonik ve etkili grubunun Depeche Mode’dan sonra Erasure gözümüze çarpıyor. Vince Clarke‘ın 1985 yılında Andy Bell ile birlikte kurduğu Erasure, 80’lerden itibaren devasa bir hayran kitlesi edindi. Erasure‘ın başarısı, Clarke‘ın benzersiz şarkı yazma yeteneği ve Bell’in sahne performansı sayesinde gelişti. Erasure baş klasiklerinden A Little Respect, Sometimes ve Chains of Love gibi şarkılar, grup dans pistlerinde ve radyolarda yerini sağlamlaştırdı. 19 müzik albümüne sahip Erasure, Clarke‘ın yaratıcılığını ve müzikal çeşitliliğini sergileme fırsatı da veriyor. 1980’lerden günümüze müzikal kariyerleriyle aktif olan Erasure, enerjik sahne performansları ve zarif pop melodileriyle tanınır. Sadece müzikal değil, görsel estetikleri ve renkli kostümleriyle de bolca dikkat çeken Erasure, müzik dünyasının kalıcı ikonlarından biri haline gelmesinde Vince Clarke kadar Andy Bell’in katkısı oldukça büyük.

Erasure‘ın ilk albümü Wonderland, 1986 yılında piyasaya sürülür. Oh L’amour, Love is as Loser, Cry So Easy albümün yıldız şarkıları olarak yerini alır. 1987’de çıkan The Circus albümü, grup için büyük bir çıkış olmasıyla Sometimes ve It Doesn’t Have to Be gibi popüler şarkılar içeriyordu. Erasure‘ın esas en tanınmış hit şarkılarından biri olan A Little Respect, 1988 yılında yayınlanan The Innocents albümünde yer aldı. Müzik dünyasına büyük etki bırakan Erasure, ikonik hitlerinden bazılarını içeren bu albümler arasında yine The Innocents, Chorus, I Say I Say I Say ve The Violet Flame öne çıkar. Her bir Erasure albümü, elektronik popun farklı yönlerini keşfederken, ikilinin benzersiz tarzını ve müzikal evrimini yansıtır. Albümlerindeki zamansız pop melodileri ve Vince Clarke‘ın üstün prodüksiyon becerileri sayesinde Erasure, 80’ler dönemi konuşulduğunda atlanmaması gereken grupların başını rahatlıkla çektiğini söylemeliyim.

80’li ve 90’lı yıllarda bazı işbirlikleri yapan Vince Clarke müzikal yeteneğiyle kendini kanıtlamasıyla müzik dünyası için önemli bir role sahip. Adını sayamayacağım birçok çalışmada imzası bulunan Clarke, 2011 yılında Martin Gore ile birlikte Spock adında bir entrümantal elektronik dans EP’si için işbirliği yapar. İkinci EP Single Blip 2012’de, 2013’te ise Aftermaths‘ın da içinde yer aldığı Ssss albümü yayınlanır.

2012 yılında Clarke, Depeche Mode klasiklerinden Fly on the Windscreen şarkısını Ane Brun ile birlikte cover’lar.

Vince Clarke‘ın 1993 yılında Lucky Bastard ve 2009 yılında çıkan Deeptronica isminde iki adet solo albüme sahip.

Yorum bırakın